Layuhti ne demek?
Layuhti TDK sözlüğünün anlamı şu şekildedir: sıfat, eskimiş.
Alüfte ne demek Osmanlıca?
İsim [1]alışkan, alışmış, aşkla şaşırmış, coşkulu.
Osmanlıca tafsil ne demek?
Açıklamak, yorumlamak ve beyan etmek. Açıklamak.
Atşan ne demek Osmanlıca?
(ﻋﻄﺸﺎﻥ) sıf. (Ar. ‘aṭaş, “susuzluk” ‘aṭşān’dan) Susuzluk, susamış, teşne: Zülâl-i vaslı’ya koşan gönülleri aldat / Bu hevesli dilleri hasret odununda yakma (Hamdullah Hamdî). Sonunda bu gönül bütün vahşi ateşiyle çarptığı anlar gelir (…) çarpar, savaşır ve ezilir (Hüseyin C.
Hususat ne demek?
(ﺧﺼﻮﺻﺎﺕ) i. (çoğul eki -āt ile ar. ḫuṣūṣ ve ḫuṣūṣāt) konular, konular, makaleler: Hesnâ Hanım bu konularda çok deneyimli ve aşina bir kadındı (Hüseyin R. Gürpınar).
Taaşşuki ne demek?
(ﺗﻌﺸّﻖ) i. (Ar. ‘işḳ, “çok sevmek”ten, te’aşşuḳ) Aşık olma, aşık olma: Herkesle aynı eğilime sahipsin / Bu tutkunun, bu fantezinin ne anlama geldiğini bilseydim (Abdü’lhak Hâmit’ten). Aman Tanrım, o zaman sana karşı davrandım (Cenap Şahâbeddin).
Hulûl ne demek Osmanlıca?
1. Girme, Arapça: duhûl; Hiçbir şeye karışmamak. 2. Ulaşma, gelme, Arapça: vusul; Hûlûl-i şita; Kışın gelişi, Ramazan ayının sonu.
Hayfa ne demek Osmanlıca?
(ﺣﻴﻔﺎ) Ünlem. (Ar. ḥayf ve Farsça. ḥayfā -ā ekiyle) [Daha çok hayfâ ki şeklinde kullanılır] Yazık: Ömrüm geçti haifâ, geç uyandım / Sanmıştım ki bu dünya bana ebediyen kalacak (Yûnus Emre).
Üftâde ne demek Osmanlıca?
“Üftade” kelimesi, Türkçede “fakir, muhtaç ve sefil” anlamında kullanılan Farsça kökenli bir kelimedir. Bu anlamda, zor durumda olan veya sefil bir durumda olan bir kişinin veya durumun mağduriyetini vurgulamak için kullanılır.
Müstefad ne demek Osmanlıca?
Kazanılan kullanıldı. Anlam, kavram.
Guftar ne demek Osmanlıca?
Kelime Anlamı: Güftâr kelimesi, bir şarkının veya ilahinin sözlerini yazan veya beste yaparken sözleri düzenleyen kişiyi ifade eder. Bir şarkının söz yazarı anlamına gelir. Kökeni: “Guftâr” kelimesi Farsça kökenlidir. Farsçada “گفتار” (guftār) kelimesi konuşma veya kelime anlamına gelir.
Tasaffi ne demek Osmanlıca?
(ﺗﺼﻔّﻰ) i. (Ar. ṣaffі, ṣafā’ “temiz olmak, berrak olmak” kelimesinden gelir) [Türkçeden türemiştir] arınma, temizlenme.
Hazain ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺰﺍﺋﻦ) I. (Arjantin’deki ḫazіne kelimesinin çoğul hali ḫazā’in’dir.) Hazineler: Yine birçok hazine gördüm / Yine bazı hazineler buldum (Ziyâ Paşa).
Ayyar ne demek Osmanlıca?
Arapça bir kelime olan Ayyâr, “çok gezen, akıllı, kurnaz, cesur ve girişimci kişi” anlamına gelir.
Huruşan ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺮﻭﺷﺎﻥ) sıf. (Pers. ḫurūşān, ḫurūşі, “coşkulu olmak” kelimesinden) coşku, şelale: “Seyl-i hurûşan: coşku seli.” Öyleyse ruhum neden kederle harap oluyor? / Küçük bir göğüste (Mehmet Âkif) neden bir karmaşa okyanusu var?
Taklil ne demek?
(ﺗﻘﻠﻴﻞ) i. (ar. ḳillet taḳlіl “daha az olmak, azalmak” kelimesinden) indirgeme, azaltma: Zaman izin verirse harcamaları taklit ederek ve geliri iki katına çıkararak… (Naîmâ’dan).
Müziyat ne demek?
(ﻣﻮﺫﻳﺎﺕ) i. (Ar. mūẕі „mūẕiyāt çoğul eki -āt ile, “işkence”den) pireler, sivrisinekler vb. insanları rahatsız eden küçük hayvanlar ve zararlılar.
Zuhurat ne demek ne anlama gelir?
Tezahür görmek; Akıl almaz, beklenmeyen olaylar, alışılmadık bir şekilde gerçekleşen şeyler olarak tanımlanır. Tezahür görmek; Aynı zamanda kişinin imkansız durumlarla karşı karşıya olduğunu da gösterir.
Muhanned ne demek?
Korkak, alçak, hain, şerefsiz (insan), muhannes: Dünyaya fayda veren yalandır (Pir Sultan Abdal).